12 Aralık 2009 Cumartesi

Gecikme ve özür

Sevgili miracle,

Bugünkü yazım sana bir mektup ve yazamadığım zamanlar için bir özür.El yazımla yazabilmek isterdim bu mektubu, askerlikte adettendir mektup almak, ama bilirsin yazma konusunda kendime hiç güvenemem.Hele el yazısıyla yazılacak bir mektup demek, defalarca müsveddesini yazıp, defalarca temize çekmek demek benim için. Ama yine de sana yazmak zor, her zaman senin yazma konusundaki yeteneğine hayran olduğumu da eklersek. İnsan nasıl yazar ki sana...

Biliyorum asıl yazmak için imkanları kısıtlı olan sen olmana rağmen, yazmayı aksatan ben oldum. Tembelimdir, elim yavaştır ve arkadaşlık ilişkilerimde, ya da genel olarak tüm insan ilişkilerimde, insanlara hakettikleri değeri verecek kadar yeteneğim yok ya da kapasitem Bunların farkında olmam da bir şeyi değiştirmiyor açıkçası, hatta daha da kötü, yazmam gerektiğini biliyorum ama yine de yazamıyorum. Kaç defa açtım bu sayfayı da sadece senin yazılarını tekrar okuyup kapattım anlatamam.

Hayat gerçekten zor ve istediklerini elde etmek hayatı kolaylaştırmıyor, biliyorsun kısmen de olsa istediğim bir şeyi başardım ve kısa dönemde, olmak istediğim yere kapak attım ama yine de kimi zaman, (benim gibi maymun iştahlı, hevesi çabuk geçen biri için çok çok az da olsa) bırakmayı düşündüm.

Çok zayıfım, insanları bana değer vermediğini düşündüğüm zamanlarda o yerden kaçmak bana en iyi yol gibi görünüyor, ama bu defa bir ilk olarak sabrettim ve yanıldığımı anladım. Tek yapmam gereken beklemek ve o kişinin tavırlarının kişisel bir şey olmayıp, genel davranış biçimi olduğunu görmekti ve oldu. Artık kırılmıyorum, çünkü üstüme alınmıyorum ama ilk haftalar bu beni çok yıprattı.

Şimdi çok daha rahatım, hatta yeniden sınavlara hazırlanmaya bile başladım, çok çalışamasam da haftada 50 sayfa falan ilerleyebiliyorum ki, bu da hiç yoktan iyidir. :)

Artık bitsin şu askerliğin de 7/24 mesajlaşıp, birbirimizi gaza getirip ders çalışalım, yeni yeni planlar yapalım. Özledim valla geyik yapmayı, uykum geldiğinde "ben yattara" deyince gülen, ya da iyi bir şey yaptığımda "fiat brava" deyip, bunu eğlenceli bulan birisini. ;)

Şimdilik bu kadar ahbap, kendine iyi bak, moralini yüksek tut, canını hiç bir şeye sıkmamaya çalış. Hasretle kucaklar, gözlerinden öperim.

Kestane kebap,
acele cevap :)


Burun kardeşin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder